Dr. `Abdullah ibn `Abd al-`Aziz al-Muslih
 GENEL SEKRETERLİĞİNDEN
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Değerli beyefendiler, hanımefendiler; İnternet sitemizi ziyaret eden, dünyanın dört bir köşesinde Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizelerle ilgilenen ziyaretçiler…
Hepinizi İslâm’ın selamı ile selamlıyorum. Allah’ın (c.c) selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.
Bu gün, Doğudan Batıya kadar Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizeler alanıyla ilgilenenler, Kabe’nin himayesinde, Kutsal Mekke’de “İslâm Birliği Cemiyeti’nin” şemsiyesi altında toplanmış bulunmaktadır. Bu birliktelikten Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizeler üzerine uluslar arası bir komisyonun kurulması fikri doğmuştur.
* Bilimsel mucizeler, bir ilim dalıdır. Hiçbir akıl sahibi bilimden yüz çevirmez. * Bilimsel mucizeler, kesin bilgi içermektedir. Cehalet dostlarından başka kim kesin bir bilgiye karşı çıkabilir?
* Bilimsel mucizeler kâinat ayetlerini ve vahyedilen ayetleri dikkatle düşünen şu iki delili görür:
1. Evrende, insanda ve hayatta hayretler içerisinde bırakan incelik ve intizam ile bütün bunların Allah’ı (c.c) övgüyle anması delili…
2. Kur’ân ve Sünnet’te bizlere, mükemmel bir şekilde ve büyük bir uyum içinde oluşan bu gerçeklikten bahsedilmesi delili…  Kur’ân ve Sünnet’in geldiği dönemde, bu bilgilere ulaşıp onları kuşatmak insanlığın gücü dâhilinde değildi.
Bu durum, kâinatı yaratanla Kur’ân’ı indirenin aynı güç olduğunun apaçık bir delilidir.
Bu uluslar arası internet sitesinin amacı, apaçık bir şekilde ortaya çıkan bu gerçekleri belirtmek, bilimsel iletişimle bunları aktarmada bir köprü vazifesi görmektir. Bu sayede bizler insanlığa neyin faydalı, neyin zararlı olduğunu keşfetmek suretiyle hizmet etme imkânı elde edecek ve bütün dünyaya dinimizin bilgi ve bilim dini olduğunu ispatlayacağız. Gerçeği arayan, yaratıcılığa, ilerlemeye, maddî sebeplere sarılmaya ve bir medeniyet oluşturmaya çağıran bir din… İnsanın hayatının daha fazla rahata kavuşacağı, adaletin hâkim olup, ilmin insanlara hizmet edeceği, insanlığın hep birlikte emniyet ve güven içinde yaşayacağı bir medeniyet…
“Şüphesiz ki bu Kur'ân, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.” (İsra Suresi, 16/9)
Değerli ilim adamları, araştırmacılar ve internet sitemizi ziyaret eden bütün misafirlerimiz.
Bu çalışma size aittir ve sizin içindir. Sizin tarafınızdan hazırlanır ve yine size sunulur… Ben ve “Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizeler uluslar arası komisyonu”nda görev alan bilim adamları, araştırmacı ve idareci arkadaşlarım sizlere teşekkür etmeyi bir borç bilmekteyiz. Bu teşekkürü hak etmektesiniz çünkü sizler Allah’ın (c.c) ulûhiyetine, isimlerine, sıfatlarına, nimetlerine şahitlik etmektesiniz.
“Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve hâkim olan O'ndan başka ilah yoktur.” (Âl-i İmrân Suresi, 3/18)
Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizeler sahasında uzman ve donanımlı ilim adamlarını ve araştırmacıları bünyesinde toplayan bu komisyon, takip ettiği doğru yola katılmaya gücü yeten, hakikatleri açığa çıkaracak, Allah’ın (c.c) kâinatta, hayatta ve yaratılıştaki mucizelerini gözler önüne serecek, rahmetlerle dolu bu âlemde Allah’ın (c.c) üzerimize olan nimetlerini keşfedecek her katılımcıyı davet etmektedir.
“Yerde olanların tümünü sizin için yaratan O'dur.” (Bakara Suresi, 2/29); “De ki: "Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin." (Yunus Suresi, 10/101)
Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizeler uluslar arası komisyonu, araştırmalarında bilimsel metodolojiyi ve prensipleri esas edinmiştir. Bu esasları şu şekilde sıralamak mümkündür:
1. Hipotezlerden ve teorilerden hareketle geçerliliğini yitirmeyen ve değişmeyen bilimsel gerçeklere ulaşmak.
2. Bilimsel gerçek hakkında Kur’ân ya da Hz. Muhammed’in (a.s) sahih sünnetinde açık bir delaletin bulunması zorunluluğu.
3. Bilimsel gerçekler ile ayet ve hadislerin arasında, kolay anlaşılabilen bir bağ kurabilmek.
4. Bu delaletin Kur’ân’ın kendi dillerinde indiği Arapların kullanımıyla bir uyum içinde olması gerekliliği.
5. Geleceği ilgilendiren ve sadece Allah’ın (c.c) bileceği, bizimde bu şekilde tasdik ettiğimiz konuları incelemekten kaçınmak.
6. Her bir Kur’ân ayetini önce Kur’ân ayetiyle, sonra sahih sünnet, sonra da selef-i salihînin açıklamalarıyla, daha sonra da Kur’ân’ın indiği dil olan Arap dilinin delaletleriyle tefsir etmek.
Bilimsel yorumlama ve Kur’ân ve Sünnet’teki bilimsel mucizeler konusunda ortaya atılan bir takım iddiaların kesin ve titiz olmayan bazı araştırmalar tarafından ortaya konulduğunu belirtmek gerekir. Bu araştırmaları yapan kişiler, kararlaştırılmış bazı prensipleri görmezlikten gelip bu konuda acele hüküm verdiler. Bu nedenle de yaklaşımları kabul görmemiştir. Kur’ân ve Sünnet’te bilimsel mucizeler uluslar arası komisyonu, bir araştırmayı ele alırken bu araştırmanın kendi kurallarına ve ilkelerine olan uygunluğunu dikkate almaktadır.
Kur’ân ve Sünnet’teki bilimsel mucizeleri araştırırken karşılaştığımız bütün zorluk, problem ve sıkıntılar, bu çabanın meyveleri ve etkileri görüldüğünde kaybolmaktadır. Allah’ın (c.c) dinini üstün kılmak için bu sahada araştırma yapanları motive etmede faydalı olacağını hissettiğimizden dolayı, çalışmaların bazı sonuçlarını ve tesirlerini sıralayalım:
1. Bu çalışmalar, Müslümanların kalbinde derin bir etkisi bırakmakta, mucizevî bir takım işaretleri gördüklerinde imanlarını arttırmaktadır. Çünkü bu mucizeler ümmî bir peygamber olan Hz. Muhammed’in (a.s) ağzından dökülmüştür ve bunlar sayesinde Kur’ân ve Sünnete olan bağlılık artmaktadır.
2. Hz. Muhammed’in (a.s) risaletini inkâr eden görüşlere karşı bu mucizeler apaçık bilimsel delillerle bir reddiyedir. Zira Hz. Muhammed (a.s), hiçbir bilimsel gelişmenin bulunmadığı ve ilimden herhangi bir eser olmayan bir toplumda yaşamıştı. Buna rağmen onun haber verdiği gerçekler ortaya konulduğunda, tarafsız ilim adamları Kur’ân’ın delil gücünü ve Peygamber’in doğruluğunu göreceklerdir.
3. Hz. Muhammed’in (a.s) risaletini inkâr edenlere karşı, apaçık delillere dayanarak İslâm dininin gerçekten bir ilim dini olduğu ortaya konmaktadır. Hz. Peygamber âlimleri ve ilmi övmüş, Müslümanları ilmi elde etmeleri için teşvik etmiştir. Bunun da ötesinde o, birçok bilimsel gerçekten bahsetmiş, birçok kozmik sırrı açıklamıştır. Bu güne kadar hiç kimse onun sözlerinde geçen açıklamalarla daha sonra kanıtlanmış olan bilimsel gerçekler arasında bir çelişki olduğunu gösterememiştir. Gelecekte de gösteremeyecektir.
4. Bilimsel mucizeler konusu, Müslümanlara araştırma, deney ve gözlemler ile yeni bilimsel buluşlar yapma konusunda, mükemmel bir motivasyon sağlamaktadır. Bu tür çalışmalar aynı zamanda Kur’ân ve Sünnet’teki bilimsel mucizelerin halkasının genişlemesinin önünü açmaktadır.
5. Bilimsel mucizeler sahası ilim asrı kabul edilen asrımızda İslâm’a davet yollarına yardımcı olan etkili bir yol olarak kabul edilir. İnsanların İslâm dinini tercih etme sebeplerini araştıran herkes, Hıristiyan, Budist ya da Yahudi’lerin, gerçek din olan İslâm’ı seçme yolculuklarında Kur’ân ve Sünnet’teki bilimsel mucizelerin etkisini görecektir.
6. Şüphesiz ki yolunu kaybedip gaflet içinde bulunanların İslâm dinine dönmelerinde ve gayrı Müslimlerin İslâm’a girmesinde bu ilmin önemli bir rolü olmuştur. Yine bilimsel mucizeler ilminin sayesinde Müslümanların dinlerine olan bağlılığı artmış, İslâm ümmetinin, Hilafetin düşmesi ve sömürgecilerin sebebiyle oluşan baskı sonrasında, yeniden izzetlerini elde etmeleri gerçekleşmiştir.
Bütün bu saydıklarımız Hz. Muhammed’in (a.s) bize önceden bildirmiş olduğu, hiçbir zaman değişmeyecek bir hakikati hatırlatmaktadır: “Ümmetimden bir grup daima doğru yolda mücadele etmeye devam edecek ve onların üstesinden gelecektir. Onların en son ferdi Deccal ile savaşacaktır. Ümmetimin bu grubunu karşılarına alanlar ve yalnız bırakanlar onlara hiçbir zarar veremeyeceklerdir. Ta ki Allah’ın emri gelinceye kadar…”
Bu uluslar arası İnternet sitemizde, Kur’ân ve Sünnet’teki bilimsel mucizeler üzerine çalışan bütün ilim adamlarını ve araştırmacıları bilgileri, görüşleri ve tavsiyeleriyle bize katılmaya davet ediyoruz. Bizler ve sizler bu yolun yolcularıyız… Özellikle İslâm âleminin dışında batı toplumlarında yaşayan kardeşlerimize, bu ülkelerde insanları İslâm dinine davet ederken, internet sitemizde bulunan bilimsel araştırmalardan faydalanmaları için daha özel bir şekilde sesleniyoruz. Biz ve sizler el ele vererek bu internet sitesini alanında en iyi bir duruma kavuşturmayı ümit etmekteyiz…
Allah’ın (c.c) kitabı ve Hz. Muhammed’in (a.s) sünneti gölgesi altında buluşmak üzere, uluslar arası internet sitemizden sizlere çağrıda bulunuyoruz.
Pek değerli beyefendi ve hanımefendiler. Bu konuda Allah’ın (c.c) dinine yardımcı olun.
Şüphesiz başarıya ulaştıran Allah’tır.